12 Ekim 2014 Pazar

ÖZEL OYUN SAATİ: Anne-Babalara Öneriler



 





Oyun, çocuğun dünyasında önemli bir yer tutar.  Okul öncesi dönemi başta olmak üzere, ilköğretim çağı çocuklarının da anne ve babasıyla oyun oynayarak geçirecekleri özel bir zaman dilimine ihtiyaçları vardır. Oyun” da kaliteli zaman yaratabilmek için oldukça etkili bir yöntemdir.

           Siz ebeveynlerin, çocuklarınızın oyunlarına katılmanız, oyunun birer parçası olmanız yalnızca etkili iletişim kurmanızda değil, aynı zamanda çocuğunuzla aranızdaki bağların ve ilişkinin güçlenmesi adına da çok önemlidir.
 


                Çocuğunuzla birlikte oyun oynarken dikkat etmeniz gereken bazı noktaları hatırlayalım:

 

ü  Her gün çocuğunuza ayıracağınız 20-30 dakikalık bir “özel oyun zamanı”nız olsun… Bu zaman diliminin her gün aynı saatte olması önemlidir. Belirlediğiniz saat geldiğinde “Şimdi özel oyun zamanımız başlıyor. Bu gün ne oynamak istersin?” diyerek çocuğa seçme şansı verebilirsiniz.

 
ü  Çocuğunuz bazı günler oyuncaklarla oyun kurup oynamak, bazı günler ise sadece hamurlarla oynamak ve ya resim yapmak isteyebilir.  Önemli olan, sizinle geçireceği zaman diliminde kendini rahatça ifade edebileceği bir yol bulmasıdır. Duygu ve düşüncelerini özgürce ve oyun aracılığı ile dile getirebileceği bir alan yaratmak siz anne-babalara düşüyor.


ü  Sıralı ve kurallı oynanan kutu oyunlarını, başka bir zaman diliminde, hatta ailece oynamayı tercih edebilirsiniz. Kutu oyunları, öğretici ve eğlenceli olmanın yanı sıra, çocuğunuzun rekabet duygusunu yaşayabilmesi, yenilgiyi kabul edebilmesi, sırasını beklemesi ve kurallara uyabilmesi adına da etkili araçlardır. Ancak çocuğunuzun kutu oyunu oynarken hayal gücünü kullanmasına, kendinden bir şeyler katmasına genellikle gerek yoktur. Bu nedenle anne-babayla özel oyun saatinde kutu oyunlarını ortadan bir süreliğine kaldırabilirsiniz.


ü  Birlikte geçirdiğiniz oyun zamanının, etkileşime dayalı bir paylaşım zamanı olduğunu unutmayın.
 
 

ü  Bu zaman diliminde çocuğunuz, sizin  paylaşımcı olmanıza ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle oyun zamanı süresince yeni bir bilgi öğretme, o gün okulda yaptıklarını tekrar hatırlatma telaşında olmamaya özen gösterin. Unutmayın, çocuğunuzun evde bir öğretmene değil, her zaman onu anlayan, dinleyen, ve kabul eden anne-babasına ihtiyacı vardır.

 
ü  Oyun esnasında çocuğunuzu sorgulamayın, yargılamayın, onu anlamaya çalışın… Oyuncak arabasını duvarda gezdiren çocuğunuza “ araba duvarda gitmez ki, neden böyle yapıyorsun?” demek yerine “senin araban galiba duvarda gezmek istiyor..ben de bugün seninle gezmek istiyorum” diyerek, elinizdeki arabayı çocuğunuzun yaptığı şekilde duvarda gezdirmeniz, sizi oyuna dahil edecektir.

 Oyuncak hayvanlarını dövüştüren, kavga ettiren çocuğunuza “kavga etmek kötüdür, güzel güzel oyna” demek yerine “ bu hayvanlar ne kadar da kızgın böyle.. kavga ettiklerine göre çok sinirlenmiş olmalılar..” demek daha uygun olacaktır.

 
ü Oyun oynarken, bırakın çocuğunuz oyunu yönlendirsin, siz de oyuna dahil olun ve uyum gösterin. Oyunun lideri daima çocuğunuz olsun. Oyun kurmakta zorlandığı ne oynayacağını bilemediği, karar veremediği noktalarda seçenek sunarak devreye girebilirsiniz:  “Hayvanlarla mı oynamak istersin, yoksa arabalarla mı?”

 
ü  Çocuğunuzun ilgilendiği şeyle ilgilenmeye gayret edin. Çocuğunuz arabalarla oynarken, ısrarla ona legolarla oynamayı önermeyin, siz onun oyununa katılın, birlikte arabalarla oynayın.

 
ü  Oyun esnasında dikkat çekici ses tonlarını ve yüz mimiklerini kullanmanız oyunu daha cazip hale getirecektir. Unutmayın, hiçbir çocuk karşısında monoton bir ses tonuyla ve hep aynı donuk yüz ifadesiyle oyuna katılan bir anne-baba görmek istemez.
 
 
 
 
ü  Oyun esnasında fazla soru sormamaya özen gösterin. Zaman zaman ufak sorular sorabilirsiniz. Fakat bunlar öğretici olmaya yönelik değil, onu anlamaya ve oyuna katılmaya yönelik olmalıdır. (örn;sizden arabayı gezdirmenizi isteyen çocuğunuza “Nereye götüreyim arabayı?” şeklinde bir soru sorulabilir)

 
ü  Sorularınıza cevap alamadığınız zaman çocuğunuza seçenek sunabilirsiniz (“Araba nereye gitsin? …………. Eve mi gitsin, yoksa parka mı gitsin?”)

 
ü  Oyun esnasında çocuğunuzun yaptığı davranışları ve çıkardığı duygu ifadelerini sözel olarak dile getirmeniz uygun olacaktır: “Ne kadar büyük bir kule yaptın.. Büyük bir kule yapmak hoşuna gitti.. Arabaları gezdirmekten çok hoşlandın.. Ayıcık üzülmüş galiba..  Hamurlarla oynamak seni çok mutlu etti..”


ü  Çocuğunuza ayırdığınız oyun zamanının ona özel olduğunu hissettirin. Bunun için günlük işlerinizi kısa bir süreliğine bir kenara bırakın. Bir yandan etrafı toplarken ve ya telefonla konuşurken, bir yandan da oyuna katılamayacağınızı unutmayın. Özel oyun zamanı boyunca sadece fiziksel olarak değil, ruhen de orada olmaya çalışın. Ve en önemlisi, siz de oyundan zevk alın..

 

 Çocuğunuzla keyifli vakit geçirmeniz dileğiyle… J

                                                                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder