Oyun, çocuğun dünyasında önemli bir
yer tutar. Okul öncesi dönemi başta
olmak üzere, ilköğretim çağı çocuklarının da anne ve babasıyla oyun oynayarak
geçirecekleri özel bir zaman dilimine ihtiyaçları vardır. “Oyun” da kaliteli zaman yaratabilmek
için oldukça etkili bir yöntemdir.
Siz ebeveynlerin, çocuklarınızın
oyunlarına katılmanız, oyunun birer parçası olmanız yalnızca etkili iletişim
kurmanızda değil, aynı zamanda çocuğunuzla aranızdaki bağların ve ilişkinin
güçlenmesi adına da çok önemlidir.
Çocuğunuzla birlikte oyun oynarken dikkat etmeniz gereken bazı noktaları hatırlayalım:
ü Her gün çocuğunuza ayıracağınız 20-30
dakikalık bir “özel oyun zamanı”nız olsun… Bu zaman diliminin her gün aynı
saatte olması önemlidir. Belirlediğiniz saat geldiğinde “Şimdi özel oyun
zamanımız başlıyor. Bu gün ne oynamak istersin?” diyerek çocuğa seçme şansı
verebilirsiniz.
ü Çocuğunuz bazı günler oyuncaklarla
oyun kurup oynamak, bazı günler ise sadece hamurlarla oynamak ve ya resim
yapmak isteyebilir. Önemli olan, sizinle
geçireceği zaman diliminde kendini rahatça ifade edebileceği bir yol bulmasıdır.
Duygu ve düşüncelerini özgürce ve oyun aracılığı ile dile getirebileceği bir
alan yaratmak siz anne-babalara düşüyor.
ü Sıralı ve kurallı oynanan kutu
oyunlarını, başka bir zaman diliminde, hatta ailece oynamayı tercih
edebilirsiniz. Kutu oyunları, öğretici ve eğlenceli olmanın yanı sıra, çocuğunuzun
rekabet duygusunu yaşayabilmesi, yenilgiyi kabul edebilmesi, sırasını beklemesi
ve kurallara uyabilmesi adına da etkili araçlardır. Ancak çocuğunuzun kutu
oyunu oynarken hayal gücünü kullanmasına, kendinden bir şeyler katmasına
genellikle gerek yoktur. Bu nedenle anne-babayla özel oyun saatinde kutu
oyunlarını ortadan bir süreliğine kaldırabilirsiniz.
ü Birlikte geçirdiğiniz oyun zamanının,
etkileşime dayalı bir paylaşım zamanı olduğunu unutmayın.
ü Bu zaman diliminde çocuğunuz, sizin paylaşımcı olmanıza ihtiyaç duymaktadır.
Bu nedenle oyun zamanı süresince yeni bir bilgi öğretme, o gün okulda
yaptıklarını tekrar hatırlatma telaşında olmamaya özen gösterin. Unutmayın,
çocuğunuzun evde bir öğretmene değil, her zaman onu anlayan, dinleyen, ve kabul
eden anne-babasına ihtiyacı vardır.
ü Oyun esnasında çocuğunuzu sorgulamayın,
yargılamayın, onu anlamaya çalışın… Oyuncak arabasını duvarda gezdiren
çocuğunuza “ araba duvarda gitmez ki, neden böyle yapıyorsun?” demek yerine
“senin araban galiba duvarda gezmek istiyor..ben de bugün seninle gezmek
istiyorum” diyerek, elinizdeki arabayı çocuğunuzun yaptığı şekilde duvarda
gezdirmeniz, sizi oyuna dahil edecektir.
ü Oyun oynarken, bırakın çocuğunuz
oyunu yönlendirsin, siz de oyuna dahil olun ve uyum gösterin. Oyunun lideri
daima çocuğunuz olsun. Oyun kurmakta zorlandığı ne oynayacağını bilemediği,
karar veremediği noktalarda seçenek sunarak devreye girebilirsiniz: “Hayvanlarla mı oynamak istersin, yoksa
arabalarla mı?”
ü Çocuğunuzun ilgilendiği şeyle
ilgilenmeye gayret edin. Çocuğunuz arabalarla oynarken, ısrarla ona legolarla oynamayı
önermeyin, siz onun oyununa katılın, birlikte arabalarla oynayın.
ü Oyun esnasında dikkat çekici ses
tonlarını ve yüz mimiklerini kullanmanız oyunu daha cazip hale getirecektir.
Unutmayın, hiçbir çocuk karşısında monoton bir ses tonuyla ve hep aynı donuk
yüz ifadesiyle oyuna katılan bir anne-baba görmek istemez.
ü Oyun esnasında fazla soru sormamaya özen gösterin.
Zaman zaman ufak sorular sorabilirsiniz. Fakat bunlar öğretici olmaya yönelik
değil, onu anlamaya ve oyuna katılmaya yönelik olmalıdır. (örn;sizden arabayı
gezdirmenizi isteyen çocuğunuza “Nereye götüreyim arabayı?” şeklinde bir soru
sorulabilir)
ü Sorularınıza cevap alamadığınız zaman çocuğunuza
seçenek sunabilirsiniz (“Araba nereye gitsin? …………. Eve mi gitsin, yoksa parka
mı gitsin?”)
ü Oyun esnasında çocuğunuzun yaptığı
davranışları ve çıkardığı duygu ifadelerini sözel olarak dile getirmeniz uygun
olacaktır: “Ne kadar büyük bir kule yaptın.. Büyük bir kule yapmak hoşuna
gitti.. Arabaları gezdirmekten çok hoşlandın.. Ayıcık üzülmüş galiba.. Hamurlarla oynamak seni çok mutlu etti..”
ü Çocuğunuza ayırdığınız oyun zamanının
ona özel olduğunu hissettirin. Bunun için günlük işlerinizi kısa bir süreliğine
bir kenara bırakın. Bir yandan etrafı toplarken ve ya telefonla konuşurken, bir
yandan da oyuna katılamayacağınızı unutmayın. Özel oyun zamanı boyunca sadece
fiziksel olarak değil, ruhen de orada olmaya çalışın. Ve en önemlisi, siz de oyundan zevk alın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder